top of page
Yazarın fotoğrafıBerkay Bektürk

SOYUT EKSİKLİKLERİN SOMUT TAMAMLAYICISI OLARAK FETİŞLEŞEN YAPI GİZA PİRAMİTLERİ

Eski Mısırdan günümüze kalan ve dünyanın en eski yapılarından sayılan piramitler gerek yapım tekniği gerekse yapılış amaçlarındaki gizemlerden dolayı birçok insan için merak konusu olmaya devam etmektedir. Mısırda 100’e yakın piramit olduğu bilinmektedir. Bunlardan en bilinenleri Kahire de Giza bölgesinde yer alan piramit üçlemesidir. Keops, Kefren ve Mikerinos adındaki bu yapılar yapıldıkları dönemdeki firavunların isimleriyle anılırlar. Bu piramitler birer mezar olarak tanımlansalar da aslında görünen işlevlerinin dışında ithaf edilen firavun için daha kutsal bir yapıyı temsil etmektedir.

Tanrısal Mekanlar I - Berkay Bektürk


Kimlik-Mekanı İlişkisinde Fetişleşen Piramitler


Birey kimlik oluşum sürecinde sosyal yapı ile hep bir ilişki içerisinde olmuştur. Bu Kimlik oluşumu edimsel olup birey toplum arasındaki alışverişle doğrudan ilişkilidir. Bu edimsel alışveriş, mekan olarak tanımlanan farklı ölçeklerdeki düzlemlerde gerçekleşmektedir. Kullanıcıları tarafından farklı kimlikler atfedilen mekanlar aynı zamanda bizlere kim, ne olduğumuzun da yanıtlarını verebilmektedir. Gerek, bireysel ihtiyaçlarımızı gerekse toplumsal ihtiyaçlarımızı karşılayan mekanlar bu işlevlerinin dışında, birey-mekan ilişkisi içerisinde kullanıcısından parçalar barındıran giderdiği eksiklik neticesinde olmazsa olmaza dönüşen kutsallaştırılmış alanlar olarak da tanımlanabilir. Bu çerçevede ele alınan piramitler, atfedilen kişinin manevi eksikliğinin gidericisi olarak fetişleşen maddi nesneleri temsil etmektedir.


Manevi eksikliklerin maddi yamaları olarak tanımlayabileceğimiz fetiş olgusu, bireydeki herhangi bir şeyin eksikliğinin ikamesi olabilir. Ve birey bu eksiklikleri giderecek, somuttan soyuta bütün varların arayışı içerisindedir. De Brosses'un fikrine göre fetişizm kavramı tüm dini inanışlarda temelde var olan bir olgudur. Mısır dinini incelediğimizde de bu kavramın şekillendirdiği tapınak, mezar gibi bir çok yapıyı görmekteyiz.


Tanrısal Mekanlar II - Berkay Bektürk


Bir Fetiş Yapısı Olarak Kefren Piramidinin Tasarımı

Bir Kutsalı oluşturan yapıların en bilineni Giza piramitlerinden biri olan Keops'un oğlu Kefren için yapılandır. 136 metre yükseklikten oluşmaktadır. Her biri 20 ton ağırlığında olan taşların üst üste yerleştirilmesiyle oluşturulmuştur. 30 yılı aşkın bir sürede tamamlandığı düşünülmektedir.


Hem Mısır halkı tarafından inanışları doğrultusunda hem de mimari bir eser olarak günümüzde farklı anlamlar yüklenen piramitler birer mezar olmanın ötesinde ithaf edilen firavunlara ebediyete taşıyan kutsal mekanlar haline getirilmişlerdir. Adına yapılan kişi ile bütünleşen yapı onun bulunduğu odaya doğduğu ve tahta çıktığı tarih de olmak üzere yılda sadece iki sefer güneş girecek şekilde tasarlanmıştır.


Bu özelliği ile piramit firavunun hükmünü ortaya koyan bir güç yapısı olarak nitelendirilebilir. Tanrı kral figürünün ölümden sonraki hayata geçişi için tasarlanan bir sembol olan piramit aynı zamanda mısır toplumu için fetişleşen bir tanrı bedenin muhafazası durumundadır. yapı hitap edilen firavunun güç arayışının bir yansımasına dönüşürken, mısır toplumunda tanrısal eksikliğin tatmin edici bir yamasını oluşturmaktadır. Yapıların günümüze kadar ulaşması ve İçerisine erişilemezliği onu halen kadim bir toplumun kutsallarını barındıran popüler bir mekan haline getirmektedir (Bektürk, 1019).

İnsanlardaki manevi eksikliklerin temel gereksinimlerinden biri olan inanma ihtiyacını gideren fetiş unsurları, kutsallaştırılan nesneler Mısır gibi daha birçok kadim medeniyet de, farklı dinlerde bazen mekan bazense heykel olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu Kutsallar sayesinde nesnel bağ günümüze kadar varlıklarını daim ettirmektedir.


KAYNAKLAR

Bektürk B. (2019) “Fetiş Nesnesinin Bir Tamamlayıcı Olarak Birey Mekan İlişkisi İçerisindeki Oluşumu“, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü. (kendi tezinden alıntı)

73 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page